BURG HOHENKLINGEN kalesi, Schafhaussen kantonunda. Savaşlarda darbe almadan bu zamana kadar gelmiş. 1200'lü yıllardan beri duvarları ve çatısı aynen duruyormuş. Ben nasıl oluyor halen diye düşünemedim. Rheinfall'den sonra burayı görmeye gittik. 2. defa gidişim. Arabayla sık ormanların arasından geçip bir tepeye tırmanılıyor.
İçerde bir canlındırma. O zamanın insanları.
Sık ve dar merdivenlerden geçmek gerekiyor.
Duvarda ki taşlar yontulmamış, ilk zaman ki gibi duruyor.
En tepeye ulaşınca, o eşsiz manzarayla karşı karşıya kalıyorsunuz. Hayal gibi, minyatür gibi, oyuncak gibi herşey öyle karşınızda duruyor.
Pencerelerden birinden bakınca yanda ki manzara.
Pencere dediğim yerde bu kadarcık.
Tarihi yerler ve çevresine ne bir şey ilave ediliyor , ne de üzerinde ki herhangi bir değişiklik yapılabiliniyor.
Ortadaki kümenin olduğu yer " Stein am Rhein"dı. Orasını da bir sonraki yazıda.
Stein am Rhein'ın özelliği , binaların üzerine resimler çizilmiş. Efsaneler, olan olaylar vs..
Bazı fotoğrafları canlı efektte , bazıları minyatür efektinde çektim. Bu da minyatür efekti olanlardan biri.
Minyatür gibi duruyor.
Herşey o kadar berrak ki, bol yağmurlu ve doğanın doğal olarak sürekli yıkandığı bir memleket.
Kaleye yaklaşan olursa, silahını bu pencereye dayayan asker, kimbilir kaç kişiyi haklamıştır.
Bir kale gezintisi daha sona erdi. İçerde ki küçük müze , patchwork sergisinden başka zaman başka bir yerde bahsederim.
Kalenin etrafından dolaşarak, döne döne aşağıya iniş var.
Yine sık ormanların arasından Stein am Rhein'ın yolunu tuttuk...
Yorumlar
Yorum Gönder