MELİSA'DAN SON DAKİKAA


Her gece uyamamız bir seromoniyle başlıyor. Eskiden babamız, Melisa’yı süperman yapıyordu yatağına kadar, sonrasında taşıyamayınca sırtına almaya başladı.
Şimdiler de hadi baba beni yatır diyor. Elele yatağa gidiyorlar. İlk önce baba öpüyor, iki yanağından sonra gıdıdan, sonra Melisa aynı şekilde babasını. Ben de sıradan giriyorum.
Ama maalesef, benim boynuma yapışıyor, ve anne nolur yanımda 5 dakika yat diyor. Bu yüzden de babası arkada bekliyor. Ben o güçlü kollardan tek başıma kurtulamıyorum, yardım istiyorum.
…İşte dün akşamda bunlar yaşandı ve ben yine o kollardan kurtulmaya çalışırken, boynum acıdı. Bir ah sesiyle Melisa kollarını açtı. Boynumda ki fıtıklar zorlandı.
İş şaka iken, tatsızlığa döndü. Melisa’ya “ben gidiyorum annecim, zaten yorgunsun ,sen de rahatla ve bir an evvel uykuya geç “ dedim… Dudağı büküldü ağlamaya başladı, ağlaması katılmaya döndü.
“Annecim sana bir şey olursa ben ne yaparım” “ Ne olucakmış annecim, bana bir şey olmaz.” “ Ya sen ölürsen ben ne yaparım” “ Annecim ben o kadar yaşlı değilim ki öleyim” bu arada katıla katıla ağlamaya devam ediyor ve ben susturamıyorum.
“ Ama anne ya trafik kazasında erkenden ölürsen….” “ Annecim bak sen minik bir kızsın, Allah senin bütün dualarını kabul eder, Sen Allah’a dua et, biz yaşlanana kadar ölmeyelim, 90 yaşlarımıza kadar yaşayalım babanla birlikte, sen de bize bakarsın, çok yaşlanınca yürüyemez hale gelince ölürsekte, çok üzülmezsin. Hem o zaman senin de çocukların olucak, bizde onlara bakmana yardım ederiz. “ “ Anne sen benim yerime dua eder misin, ne diyecektim ben…”
Sonra durdu durdu… “ Anne, ben iki tane çocuk yapıcam.”… “Anne, çocukları olmayanlar yaşlanınca ne yapıyorlar, onlara kim bakıyor… “ ve hatta birkaç ay evvel bir arkadaşıma “ sen evlenmeyecek misin, sen yaşlanınca sana kim bakıcak “ demişti.
Sohbeti durdurup, sırtını sıvazlayıp sakinleştirmeye çalıştım. Sonra yanından kalkıp salona gittim. 5 dakika geçmedi, beni yine yanına çağırdı. “ Anne, biz Allah’a dua edicez ama yine o kendi istediğini yaparsa, bizi dinlemezse ne olur.. ( yani ben dua etsem ama yine işe yaramazsa ) . Bu konulara kendimi alıştıramadığım için, karşısında yıkılmadan gülümseyerek, “böyle şeyler aklına getirme, biz şimdinin mutluluğunu çıkaralım” dedim. Yine yatağına gittik,” yanında yatıcam sen uyuyana kadar”, dedim.
“Annecim, ben senin kıymetini şimdi daha iyi anladım, seni bir daha üzmeyeceğim, sana hizmet ettirmeyeceğim… Sen de kendini fazla harcama, kendine iyi bak, bak sağını solunu bir yerlere vuruyorsun, acıtıyorsun, eskitiyorsun kendini, çabuk yaşlanacaksın…” dedi ve yanağında nefesimle birlikte uykuya geçti.
Ben perişan bir vaziyette , kalktım yanından, ve halen karışığım…

Yorumlar