SON GÜNLERDE....

 Huzur
 
Yaş ilerledikçe hayatın ne kadar acımasız olduğunu anlıyoruz. Kederlerimiz dertlerimiz günden düne artıyor. Bizi katılaştırmaya çalışıyor. Bugün öyle bir güne geldik ki, bir daha eskisi gibi olamayacağız. Burası, bu sayfalar siyasi görüşümü paylaştığım bir sahne değil. Sadece içimin nasıl ağladığını, anlayışın ve hoşgörünün nasıl yok olduğunu, erdem, yalan gibi kelimelerin anlamını derinden anladığımı belirtmek istiyorum.

Son günlerde yaptıklarım ve paylaşamadıklarım ve paylaşmak istemediklerim bir hayli çok.
Bu ay başında tatile gittim geldim, aklım hep buradaydı. Elimde cep telefonum, facebook üzerinden neler oluyor bitiyor izleme halindeydim. Bir an olsun; tatilin, huzurun, sessizliğin tadını çıkaramadan geri döndüm. Vicdan azabıydı sanki benimkisi... Arkadaşlarımın yanında olmalıydım. Bu arada doğum günüm 4 Haziran'dı. Ama hiç umurumda değildi. Ne bir heyecan hissettim, ne de hissetmek istedim. Tatilden döndük, karne heyecanı da geçti, şimdilerde Melisa Yaz okuluna başladı, bol bol spor yapıyor. Yaz ödevleri de cabası ,akşamları durmuyoruz yine.

Hayat böyle akıp gidiyor. Ne film izliyorum, ne kitap okuyorum, ne resim yapıyorum, arkadaşlarıma ve akrabalarıma bile vakit ayıramıyorum.

Ev- iş- mutfak- Melisa- Ev- iş -mutfak-Melisa... ve tabiiki eşim ve yaşadığımız meseleler herşeyden öncelikli şu anda...

Yorumlar